Güneşin sıcaklığı bahçedeki çiçeklerin üzerinden kayıp giderken, terli göğüs dekoltesiyle salınan kadın, bahçıvanın kaslı kollarını izliyordu. Kumaşın altında sertleşen hatlarını fark ettiği anda, dudaklarının kuruduğunu hissetti. Elleriyle eteğini düzeltirken, içinden geçen arzuları yatıştıramıyordu.

Adamın belinden sarkan aleti görmek için daha yaklaştı. Bahçeden toplanan güller kadar diri ve şişkindi, üzerinde çalışırken kıpırdadıkça kadının ağzını sulandırıyordu. Eliyle dudaklarını yalayıp bir adım daha attı.

“Hey,” diye mırıldandı, “Bugün çok terlemişsin. Ağzımda serinletmek ister misin?”

Erkeğin gülümsemesi onu daha da azdırdı. İri elleri kadının belini kavrayıp yakınlaştırdığında, pantolonunun içindeki devasa siluet göğüslerine dayandı. Parçaları dökülen namusunun yerini, hiç doymadığı bir ihtiras aldı.

“Şu koca şeyi görünce bacaklarım titriyor,” diye inledi. “Tadına bakabilir miyim?”

Çömeldi, fermuarını indirirken ağzını sulandıran etin sıcaklığını hissetti. Ucundan yalamaya başladığında, adamın kasıklarını kavrayıp köküne kadar aldı. Boğazına vuran her santim onu daha da çıldırtıyordu.

“Bütün gece böyle doldurmak istiyorum seni,” diye hırladı adam, saçlarından çekerek ağzını deli gibi kullanmasını sağladı.

Ağzından çıkardığı aleti görünce iyice ıslanmıştı. Eteği yukarı ittirip külotunu çekerek attı. Bahçenin ortasında, sırılsıklam olan amına o koca yarrağı dayadı. İçine aldığı ilk darbede çığlık attı, kamburunu çıkararak sokup çıkışlarına eşlik etti.

“Evet! Götüne de gireceğim az sonra,” diyen erkek, bacaklarını omuzlarına atarak deliğini yalamaya başladı. Dilinin ucuyla genişlettiği o daracık yere parmaklarını sokarken, kadının kasılmalarını izliyordu. “Hazır mısın?”

“Delik deşik et beni!” diye inleyen kadın, arkasını döndü. Bir eliyle yamuk memesini sıkarak, diğeriyle götüne giren koca yarrağın keyfini çıkardı.

Çiçeklerin arasında yükselen inlemeler, son damlalar boşalana kadar hiç susmadı…

Comments are closed.