Geniş camlı, beyaz tuğlalı sanat atölyesinde herkes gün sonunda çıkmıştı. Ortamda sadece boya kokusu, birkaç fırça, ve kuruyan tuvaller vardı. Ama bir de onlar…
Kadın, fırçasını temizlerken adam gözlerini ondan ayıramıyordu. Yorgun ama tatmin dolu bir gündü. “Bu gece biraz daha kalalım mı?” diye sordu kadın. Adam sadece gülümsedi.
Müziği açtı, ışığı kısıp bir mum yaktı. Atölyenin ortasında kalan boş alana büyük bir örtü serdiler. Ressam elleri, şimdi başka bir tuvalin kıvrımlarına uzanıyordu.
Kadın, adamın gömleğini çözerken, ona “her detayını çizmek isterdim” dedi. Adam ise “ben seni ezberden öğrenmek isterim,” cevabını fısıldadı.
Fırçaların sustuğu o gece, bedenlerin konuştuğu bir resme dönüştü. Gecenin sonunda hiçbir şey çizilmedi ama en çok o gece hatırlandı.