Küçük kasabanın kıyısında, terk edilmiş gibi görünen yazlık ev aslında bir sır saklıyordu. Yıllar sonra tekrar bir araya gelen iki insan, geçmişin tozunu silmek için oradaydı.
Evin içi sadeydi ama eski anılarla doluydu. Rüzgâr perdeyi havalandırıyor, odada sessiz bir hareketlilik yaratıyordu. Kadın eski pikapı çalıştırdı, yumuşak bir caz melodisi doldu odaya.
İkisi de aynı koltuğa oturduğunda, artık hiçbir şey söylenmesi gerekmiyordu. Uzun yıllar sonra gelen bu karşılaşma, içinde bastırılmış duyguların yüzeye çıkmasına yetti.
Kıyafetler çıkmadan önce gözler, sonra eller, sonra dudaklar konuştu. Geçmişin eksik kalan dokunuşları, bu yazlık evde tamamlandı. Her şey sessiz ama derindi.