Günün son ışıkları apartmanın koridoruna süzülürken, kapının zili çaldı. Üzerinde “Pizza Napoli” yazan kırmızı bir tişörtün altında kasları belli olan, esmer tenli yakışıklı bir garson, elindeki sıcak kutuyu sallayarak gülümsedi.
– “Bir pepperonili pizza siparişiniz vardı, değil mi?”
Açık kahverengi gözleri, kapıda duran kadının dekoltesine kaydı. İnce, dantelli beyaz sütyenini tamamen açıkta bırakan şeffaf gömlek, Selin’in dolgun göğüslerini neredeyse teşhir ediyordu. Garsonun bakışları, ince belinden aşağıya, pembe şortunun altından fırlayan yuvarlak kalçalarına indi.
Selin dudaklarını yalayarak parayı uzattı ama garsonun bileğine dokundu:
– “İçeriye kadar gelip bir şeyler içmek ister misin?”
Kutu masanın üzerine bırakılırken, ikisinin nefesleri birbirine karışmaya başladı. Garsonun elleri, Selin’in belini kavradı ve onu sertçe kendine çekti. Aralarında kalan son mesafeyi kadın kapattı; dudakları, garsonun boynuna yapıştı. Genç adamın elleri, şortunun içine kaydı ve kalçalarını sımsıkı kavradı.
– “Bu hasta edici derecede güzelsin,” diye homurdandı erkek, dişleriyle Selin’in boynundan aşağı inerek omzunu ısırdı.
Selin titreyerek gömleğini çıkardı ve sütyeninin askılarını omuzlarından itti. Garsonun elleri hemen dolgun göğüslerine atıldı. Parmak uçları sertleşen uçlarını sıvazlarken, öteki eli kadının bacak arasına kaydı.
– “Oh… Şortumu çıkar,” diye inledi Selin.
Pembe külotunun üzerinden parmakları gezinmeye başladı. Islaklığı hissettiği anda, garson hızla kaykıldı ve ağzını dolgun amına dayadı. Dilini kadının içinde gezdirirken, Selin’in ellerini saçlarında hissetti.
– “Off… Şunu daha sert yala!”
Erkek, kendini kadının bacaklarının arasına daha da gömdü. Arada bir başını kaldırıp göz göze geldiklerinde, Selin’in gözlerindeki şehveti görüyordu.
Sonunda pantolonunu indirdi ve sertleşmiş sikini Selin’in ellerine verdi. Kadın, okşayarak başını parmaklarının arasında gezdirirken, garson onu divana itti. Dizlerinin üzerine çöküp külotunu iki yana çekiştirdi.
– “Bu götü de uzun zamandır hayal ediyordum,” diye fısıldayarak, Selin’in kalçalarını sıvazladı ve dilini yavaşça büzgülü deliğinde gezdirerek yalamaya başladı.
Selin çığlık attı. Elleriyle garsonun saçlarını kavradı.
– “Tamam, yeter! Sik beni hemen!”
Güçlü elleriyle onu kaldırdı ve divana yatırdı. Kalçasının altına yastık koyarak bacaklarını iki yana açtı. Selin, içinde hissedeceği o sıcaklığı dört gözle beklerken, garson sikinin ucunu amının girişinde gezdiriyordu.
– “Hazır mısın?”
– “Evet! Gir artık!” diye inledi.
Bir hamlede içine girdi. Selin’in gözleri faltaşı gibi açıldı. Daracık amı, iri sikini yutmaya çalışıyor gibiydi. Garson, kalçalarını kavrayarak ritmik hareketlerle içinde kaymaya başladı.
– “Off… Çok iyisin,” diye hırıldadı Selin.
Hızlandıkça Selin’in inleyişleri daha da yükseldi. Garson bir elini kadının klitorisine götürdü ve ovmaya başladı.
– “Oh evet! İşte tam orası…”
Birden sertçe kıvranmaya başladı. Orgazmı yaklaşıyordu. Garson da kendini durduramıyor, her darbede daha derine girmeye çalışıyordu. Sonunda Selin çığlık atarak orgazm oldu, kasılmaları garsonun da boşalmasına neden oldu.
Üzerine yıkıldı ve terli bedenleri birbirine karıştı.
– “Sanırım bu pizza bahşişinin fazlasıyla üstüne çıktım,” diye güldü garson.
Selin, kirpiklerinin altından süzülerek suratına baktı:
– “Belki de bir dahaki sefere tatlı da sipariş ederim.”